Oyunlarla Yaşayanlar

50 yaşlarında yeni emekli olan tarih öğretmeni Coşkun son derece mutsuz olan öğretmenimiz bu hayatını sanata dökmeye karar verir. Bunun için önce keman dersleri almaya başlar fakat tiyatrocu olan arkadaşı Saffet’in uzun ısrarları sayesinde tiyatrocu olmaya karar verir ve bu işi çok sever. Hem komşusu hem de oyuncu olan Saffet, Napolyon oyunları yazmaya başlar ve Coşkun’dan da vodvil türündeki oyunlarla ilgilenmesini ister. Tiyatro konusunda gelişen Coşkun’dan patronu Servet artık Antik Yunan dönemine ait oyunlar çıkartmasını istemeye başlar. Kahramanımız Coşkun Bey’in evinde çok farklı bir oyun sahnelenir. Evin her üyesi bir karakter olur.

 Akli dengesini yitiren kayın validesi Saadet Hanım rüyasında kendisini ziyarete gelen Cemil Paşa’yı beklemektedir bir gün gelip onu tıkılıp kaldığı bu evden çıkarıp kurtaracağına inanmaktadır. Hatta bazen Coşkun ve oğlu bazen Cemil Paşa kılığına girerek onu biraz mutlu etmeye çalışırlar. Coşkun Bey’in oğlu Ümit günlerini su oyunları, ödevleri ve taklitler yaparak geçirmektedir. Bu oyunun en başından çalışıp kendisine yardımcı olan eşi Cemile Hanım ise dikiş dikerek kazandığı para ile evin tüm yükünü omuzlanmıştır. Ancak zamanla kendisine engel olamayarak gerçeklik dışına çıkarak hayaller kurmaya başlar. Coşkun bey ise yazdığını resmen yaşayarak hayatını tamamen tiyatro dünyasına kapılıp gitmiş olarak yaşamaya başlar. Artık oyunun nereden başlayıp nereden bittiği iyice karışmaya başlar. İlerleyen zamanlarda Coşkun Bey, Saffet2in arkadaşı aynı zamanda tiyatrocu olan Emel Hanım ile görüşmeye başlar. Fakat Cemile Hanım bu durumda hiç memnun değildir.

 Coşkun Bey’in tiyatro işini bırakıp başka bir işe girmesini ve sorumluluk almasını bu hayal dünyasından çıkmasını ister. Coşkun Bey bir şirkette çalışmaya başlar fakat Emel Hanım ile sık sık görüşmektedir bu yüzden aralarında aşk dedikoduları çıkmaya başlar. Cemile Hanım ve Coşkun Bey bu yüzden sürekli tartışmaktadır. Bir gün tartıştıkları sırada Saadet Hanım aniden yere düşer ve ölür. Bu olayın üzerine eve kolluk kuvvetleri gelir. Coşkun Bey tüm bu olanlara dayanamaz ve Emel Hanım’ın yanına gider. Hayatına bir anlam veremediği artık bu hayattan bıktığını söyler. Ona göre kendisini anlayan tek kişi Emel Hanım’dır ve bu durum çok hoşuna gitmektedir o gece bir ilişkiye başlarlar. Coşkun Bey evini terk ederek Emel Hanım’ın yanında yaşamaya başlar fakat çok hastadır. Bir gün arkadaşı Saffet’in çalıştığı tiyatroya giderek ona tüm oyuncuların yaptığı gibi sahne hayatına veda etmek istediğini söyler Saffet’te kendisine yardımcı olur. Coşkun Bey çok sevdiği tiyatroda sahne arkalarındadır artık ve sahne arkasında hastalanarak ölür.