Into The Night

Ines adındaki kız havaalanında uçağının kalkması bekliyordu. Bu sırada arkadaşı Sofie ile konuşuyordu. Fakat arkadaşı Sofie bir an da nefessiz kalarak yere yığıldı. Ines paniklemişti. Ardından herkes uçağa bindi. Uçağa ilk binen ameliyat için Moskova’ya giden gir çocuk ve annesiydi. Ardından bir asker televizyonda herkesin yere yığılıp ölü olduğu bir haber gördü. Ne olduğunu biliyordu. Herkes teker teker uçağa binmişti. Asker olan adam güvenlik görevlisini yere serdi ve silahını alarak kalkacak olan uçağa doğru koşmaya başladı. Havaalanındaki herkes paniklemişti. Elinde silahla koşan bir adam vardı sonuçta. Uçağın kapısı tam kapanmak üzereyken zorla kapıyı açtı ve içeriye girdi.

Ardından pilotun olduğu yere gitti ve uçağı hemen havalandırmasını söyledi. Pilotun sol elini vurmuştu ve halen pilota buradan gitmemiz gerektiğini söylüyordu. Pilot ise adama yapamam sol elimi kullanamadığım için uçağı havalandıramam dedi. Uçaktakilere pilot var mı diye sordu ve bir kız helikopter pilotu olduğunu söyledi. Ardından uçak kalkışa geçti. Silahlı adam onlara güneş ışığının insanları öldürdüğünü söyledi. Fakat pilot ve kız adama inanmadılar. Onlara adamın dediği şey saçma gelmişti. Herkese saçma gelebilecek bir şeydi sonuçta. Uçağı kullanan kız adının Sylvie olduğunu söyledi ardından pilotun adının Mathieu olduğunu söyleyerek kendilerini tanıttılar. Silahlı adama adını sorduklarında Binbaşı Gallo, Terenzio Gallo olduğunu söyledi.

 Ardından yaşlı bir adam hostesin eline bir not bıraktı. Hostes notta yazanı okudu ve uçakta bir terörist olduğunu öğrendi. Terenzio pilota ve Slyvie’ya natodan olduğunu ve bunları konuşurken duyduğunu söyledi. Slyvie Mathieu için bir doktor bulmaya çalıştı ve elinden vurulduğunu hostese söyledi. Ardından uçakta doktor var mı diye sordular. Bir kadın doktor olmadığını fakat evde sağlık hizmeti yaptığını söyledi ve ardından pilotun yanına gitti ve pilotun elindeki kanamayı durdurabilmek için bir bıçağı çakmaklar ısıttılar ve pilotun elindeki yaranın üzerine bastılar. Pansuman yapan kadın pilota birkaç saatliğine enfeksiyonu önleyeceğini söyledi. Ardından pilot yolculara uçaktaki adamın yani binbaşının başka bir havaalanına iniş yapmak istediğini ve oraya gideceklerini söyledi. Yolculardan biri Terenzio’nun elinden silahı aldı. Daha sonra Terenzio’nun tuvalete kilitlenmesini istedi. Ardından iniş için izin istediler fakat onlara cevap veren hiç kimse yoktu. Pilot camdan aşağı baktığında yanan uçakları gördü ve binbaşını tuvaletten çıkarttı. Uçaktaki herkese güneşin insanları öldürdüğünü güneşe yakalanmamak için sürekli olarak batıya doğru gitmeleri gerektiğini söyledi. Fakat bir sıkıntı vardı. Uçaktaki yakıt bitiyordu ve acilen iniş yapıp yakıt bulmaları gerekiyordu.

Ardından acil iniş yaparak zor da olsa uçağı indirmeyi başarmışlardı. Havaalanına iniş yaptıktan sonra herkes uçaktan indi. O sırada üç asker üniformalı adam onların yanına geldi. Ve ne bildiklerini sordu. Tam net bir şey bilmediklerini söylediler. Asker üniformalı adamlar ise hemen buradan gitmeleri gerektiğini söylediler. Pilot yolculara üç askerin Terenzio’nun söylediklerini doğruladıklarını ve sığınak dahil herkesin güneşten öldüğünü söyledi. Ardından tüm herkes alabilecekleri her şeyi aldılar ve uçağa yakıt doldurdular. Daha sonra herkes uçağa bindi ve uçak tekrar havalandı. Ayaz ve üç askerden biri telsizin olduğu mekanizmayı tamir ediyorlardı.

Sonunda tamir olmuştu ve uçaktaki internet tekrar çalışmaya başlamıştı. Ardından internetten geldikten sonra Ayaz iniş yaptıkları hava üssünün adını aratmıştı. Ve uçağa aldıkları üç asker üniformalı adamın yargılanması gereken kişiler olduğunu öğrenir. Yani uçağa aldıkları adam kaçaktırlar. Ayaz bunu öğrenir öğrenmez Slyvie’ya söyler daha doğrusu tabletten gösterir.  Uçağa aldıkları üniformalı adamlardan biri yaşlı bir adamı ittirdi. Yaşlı adam kafasını sert bir şekilde duvara çarptıktan sonra öldü. Ve diğerlerine silah çekti. Arkadaşı gelip onun elinden silahı aldı. Ayaz yaşlı adamı aldı ve bir ceket ile üzerini örttü.